ailesi size biz aldık, sana ödetmiycez mi dedi? dediyse bile demek ki yan çizmişler çocuklarından bekliyolar. eşin napsın, ailesine banane siz ödeyin mi desin? ailenin yaptığı eğer öderiz deyip ödememekse evet ayıp ama burada eşini suçlamanı gerektirecek bi durum yok.

madem katkın yok işten çık evde otur ne çirkin bi yaklaşım ya.

başlığa bakınca rızkını ota boka yatırıyo sandım ama ortada başka bi durum bar. bakış açın yanlış.

Yatak odasini iviri ziviri alacak durumun yoksa soylersin esine beraber alirsiniz. Herkes hesabini kitabini yapar.

Artik olan olmus, o esyalari sanki beraber almissiniz gibi hesaba dahil edip oturup matematigini yapin.

Ben olsam ne yapardim; kredi ceker tek seferde onlarin ne kadar borcu varsa kapatir hayatimdan cikarirdim. Geri kalan kismi da beni ilgilendirirdi. Ona 500 vericem, oburu benim icin kredi cekmis 600 vericem falan olmaz o isler. (dedigim gibi bana gore)

edit: tekrar okudum yazdigimi da "hayatimdan cikarirdim" derken parasal mevzular anlaminda.

"evi alırken bana mı sordun" iyi bir soru sanki

hocam
1 yıllık bir süreç biraz dişini sık
üzme yengeyi
aksam bir cicek al git
10 bin lira cok az bir para

sizin borcunuzla eşinizin borcu arasındaki fark ne onu anlamadım? ikiniz de kendi evinize kendi kullanacağınız eşyalar almışsınız ve onların borcunu ödüyorsunuz işte. eşiniz ailesine havadan para göndermiyor yani. durumları varsa masrafları kendileri karşılayabilir elbette ama böyle bir zorunlulukları da yok. biz karşılayacağız deyip de böyle yaptılarsa işte o zaman ayıp.

"Madem katkın yok işten çık evde otur" bunu söylerken tam olarak ne düşündünüz onu merak ettim.

ya evet bi de anlamıyorum yatak odasını benim kartımla aldık annesi nakit verdi bana, beyaz eşya da aynı onu da ay ay ödediler. Sanırım perde konusunda aramızda bi anlaşmazlık çıkmıştı onu anlatmıştım, perdeyi onlar yaptılar, siz karışmayın kızımın istediğini ben alırım dedi annesi. Bu büyük ihtimalle perdeyle kına ama bana söylemiyor korkusundan bi de böyle bi şey var, çünkü perde için annemin kalbini kırdı şimdi annem yapmadı diyemez.

Aynen ya olmuş bi kere.Ödeyebilcek durumda olsalar 1500 maaş alan birine yıkmazlardı heralde.Cok hoş bi durum değil ama bu durumun içinden anlayışla çıkabilmek bu evliliği sürdürür, hemen atarlanmaya gerek yok.

Bi de hiç borç olmasa bile annesine 10 bin tl veremez miymiş, o kadar okutmuşlar. İyi ver ama biz borçluyken mi olmalı bu.

eski konularını hatırladım. sen annemi kırdı kafasındasın. ama o konularda eşinin de kalbi kırıldı. bişeylerin hıncını çıkarma. yanlış yoldasın. eşin şu durumda napsın ailesine ödemiyom mk siz ödeyin mi desin?

Anlayış göster diyenlere: gösteremiyorum ya, çok uzatırım ben bunu. Verilmeyecek o para, anneme söylemedim daha, söylesem anında arar annesini.

asıl inanılmaz ayıp olan senin yaptığın. insan eşine "madem katkın yok işten çık evde otur" der mi ya! ben bu lafı duysam biraz soğumam, tek kelime etmeden çeker giderim. para konusunu nasıl da büyütmüşsün ya, hem de "napalım, olan olmuş. hallederiz bir şekilde hayatım" diyip eşinin gözünde kahraman olabilecekken. en sevmediğim insan tipisin kusura bakma. ben hazmedemiyorum sevginin olduğu yerde para konuşulmasını.

diğer yandan, eşinin ailesinin durumu yokken sizlere de haber vermeden krediyle eşya alması evet biraz hoş değil ama size yardım etmek istemişler işte kendilerince ve ellerinden bu gelmiş. ayrıca senin düşündüğünü onlar düşünememiş olabilirler. ona bakarsan sen de "ev taksidini eşimle birlikte öderiz" diye düşünmüşsün ama bunu söylememişsin eşine, belki eşin bunu bilseydi böyle borç harca girmeyecekti.

kınaya para kalmıyorsa yapmayıverin. diğer ıvır zıvır eşyaları da almayıverin. paranız oldukça alırsınız. borç harçla yaşamayın şu hayatı, az şeyiniz olsun ama birbirinize saygınız olsun, para gibi çirkin bir konudan böyle kavgalar çıkmasın.

hoş bi olay olmamış ama para mevzusu yüzünden birbirinizi kırmayın derim kardişim.

anaa sen o perde olayındaki "zeynep"in nişanlısı mıydın? evlendiniz demek sonunda hayırlı uğurlu olsun.

siz niye evlendiniz ki ya?? sizin evlilik işinin yürümeyeceği başından belliydi zaten.

asdfgfhgjk evet hemen koş yetiştir annene..

@elorelia evet gayet kocam izin vermiyor anne diyebilir. Bana bunu nişanlıyken söyledi ben de krediye yardım etmen lazım, öyle olmaz bak dedim, şimdi bi çekelim de para lazım napalım demişti meğer geçiştirmiş.

yaptıkları şey ayıp, çirkin gerçekten. ama zaten alınması gereken şeyler. onlar alıp sizin üzerinize yıkmasa bile bir şekilde yine siz borçlanacaktınız bu eşyalar için. eşinize karşı olan tutumunuz çok çirkin.

geçenki olay şimdi aklıma geldi. umarım trollsündür. zira eğer gerçekse senden ne eş ne de arkadaş olur.

10 bin tl için karımla tartışmaya girmem bile.hele yeni evlenmişsem.
derdin planlama ise eğer evlenmeden önce yapılır bu işler.

abi bence sen, eşin, onun ailesi, senin aile falan hepiniz aynı kafada insanlarsınız birbirinizi iyi bulmuşsunuz, o yüzden önünüzde uzun bir evlilik olacağından eminim. tebrikler. dışarıdan bir muhasebeci ya da hakem gibi bir şey tutun bu meseleleri halletsin zaten evlenmiş misiniz limitet şirket mi kurmuşsunuz belli değil, bu sorunu en iyi 3. parti çözer.

kocam izin vermiyor nedir ya. senin annen ablan perde için olay çıkarırken sen burda akıl alıyodun, aklına nişanlım seçecek demek gelmiyodu. hayırdır neyin inadı bu. üzüldüm valla kıza.


bak hala kendi anneni karıştırıyosun. ona ne laf düşüyor burda?

''Anlayış göster diyenlere: gösteremiyorum ya, çok uzatırım ben bunu. Verilmeyecek o para, anneme söylemedim daha, söylesem anında arar annesini.''

valla yazık senin gibi biriyle evlenen kıza. git koş anana hemen haber ver toplasın arkanı. ablana da söyle o da eksik kalmasın.

Anlatmak istemiyordum ama kavga aslında daha da uzadı, zeynep biz bu kadar alamayız oturma odasını biz alsak, yatak odasını siz alsanız olmaz mı demişti, ben de o zaman oturma odası sadece koltuk değil, ünitesi var, televizyonu var. Sen bunları nasıl alacaksın yatak odasına pahalı diyorsan? diye sordum. Şimdi sen bizim üstümüze yüklendin böyle oldu diyor. Halıyı bile aldırmışım e bi odayı yapıyorsan halısız mı olacak. Evet ailesinin durumu yok, babası emekli, ben ne yapayım ama, vurun abalıya mı olacaktı?

Yatak odasını da zeynep beğendi kadın sonraki şeylere param kalmaz kızım bunu alamam deseydi. Yanlış mı düşünüyorum ya.

Düğün sürecinde olması gereken iki ailede gücü elverdiğince yapabileceği maddi desteği söylemeli çocuklara. Çocuklar da toplam bütçe üzerinden hareket etmeli.

Bu yola girmek de kolay değil tutucu ve baskıcı aileler yüzünden.

Benim eşim annesinin oturduğu evin kirasını ödüyor, bunları kafaya takarsan hayattan zevk alamazsın. Onun gelirine karışma bence, bırak dilediğince harcasın, vakti gelip birikim yaptıkça ortak bütçe yaparsınız.

ahahaah abi "curtain incident" da mı sizindi ya? siz sahiden çok yanlış bir işe girmişsiniz. üniversitede eve çıkan pimpirikli, her kuruşun hesabını yapan insanlara benziyorsunuz. "ben onu aldım, sen bunu al, ben şuna şu kadar para vermiştim şimdi sen bana şu kadar vermelisin." kafasıyla arkadaşlık bile yürütülemezken siz evliliğinizi nasıl yürüteceksiniz? boşandığınızda da herkes ne aldıysa eve, onu alıp gider artık.

yol yakınken boşanın hacı siz. keşke evlenmeseydiniz.

bayılırım dedikoduya, kahvemi de aldım geldim. Uzun zaman olmuştu, hala da tam müsait olmamadım gerçi. Neyse;

Öncelikle, kalben sevip aklen evlenenlerin dünyasına hoşgeldin. ikili ilişkiler rastlantısal oluştuğu için çokcanası efsunlu başlıyor ve insan o dönemlerde bu tür şeyleri konuşmaktan çekiniyor/atlayabiliyor/yahut önemsiz görebiliyor. Ve devamında evlilik arefesinde ve sonrasında işin içine maddi aksiyomlar girince de(-ki zaten alelerimiz evleniyor dalaveresi de tam bu noktada kopar, onun dışındaki sosyo-kültürel uygunluk filan fason olaylardır)... girince de kendi(burası kıymetli) ailesi etrafında bi' takım kararlar alıp bunu ''tadımız kaçmasın'' kisvesiyle ortalığa saçmadan uygulayabiliyor. O kadar yaygın bir olay ki bu, sen de ucundan nasiplenmişsin işte biraz. telaşa mahal yok.

Bu noktadan sonra, olayı konuşarak senin yaklaşımınla çözebilmeniz mümkün değil. Zaten asıl marifet bunun önüne geçebilmekti, yani öncesinde ''ben öyle sanıyorum''lara yer vermemekti, o kısmı başaramamışsınız. Buradan sonra da, ya siyasi davranıp ''pazarlık'' kavramına başvuracaksınız(bu kısmı romantikler sevmez ama, eninde sonunda süreçte yaşayacaksınız) ya da hiç kirli işlere bulaşmadan ''sevdiceğimin ailesi benim de ailemdir madem böyle bir gereklilik gördünüz, biz de üzerimize düşeni yerine getireceğiz elbette ama keşke bunu daha önce konuşsaymışız'' gibi daha yapıcı bir rol alarak Atlas'lığa devam edeceksin.

Sorununuzun çözümüne/cevabına, kabullenmekle ulaşacaksınız. Sorunun cevabı ise, ayıp kavramı ile ilgili(şimdi hiç bunlara giresim yok)

Yani, normalde kadın tarafı bunu asla ayıp olarak görmez, hatta sınıf atlama arefesinde olan herhangi birileri de - kadın/erkek farketmeksizin bunu ayıp olarak görmez. Aileye karşı borç olarak görür.

Yani senin aile kavramınla eşinin aile kavramı biraz farklı(ne kadar iyi niyetliyim). Sen aileni onunla oluştururken o ailesine seni dahil ediyor. Dostoyevski(onun da Allah iyiliğini versin) bu durumu ayrıntısıyla açıklar zaten.

Yani sen aslında şikayet ettiğin bu duyurunda haklısın, ancak daha önceden bunları konuşmadığınız/öngöremediğin için ve sonradan takındığın biz bir aileyiz çok çalışıp az kazanıyorsun bunun da 900'ünü bize ayıramayacaksan, hiç çalışma yorulma evde dur bari, rahat edersin(!) tavrınla kusur dağılımında 4/10'luk bir pay kazanıyorsun. Geçmiş olsun.

Bi' çiçek alıp bu zor günlerinde hanımı yemeğe götürüp özür dile. Kendi içinde bulunduğun psikolojik ve fiziksel şartları anlat ve ona hak verdiğini fevri ve ani çıkışın için de affetmesini ve biraz da anlayış beklediğini ilet.

Romantizm böyledir işte, olmadık zamanlarda olmadık ödünlere sebebiyet verir masraf açar. Öğrenciyken et döner yemeye benzer, en ihtiyaç halinde yeni bir hediye-yemek masrafı çıkartır. Ve her ne kadar sevgililer günü ''olmasa da olur'' diyenlerden de olsa o hediye ve yemekle mutlu olur, taviz verir.

Bugün hava çok güzel, ben leblebi almaya gidiyorum.

edit: oha, ben yazana kadar 3milyon kişi yazmış(tam saymadım) herkes eli klavyede bu soruyu bekliyormuş meğer. Herkesin her konuda bir yargısının(fikir değil) olması ne güzel demi, insan ırkı çok eğlenceli esasında.

trollsen gerçekten çok başarılı bir çalışma. kurgu falan süper olmuş. takdir ettim ve ayakta alkışlıyorum.

yok bu muhabbetler gerçekse allah evinize ateşler salsın.

kötü bir eşsiniz.

eşinize yaklaşımınız çok çirkin. 10 bin değil 100 bin dahi olsa yaptığınız yanlış.

kötü bir damatsınız.

aileler ödeyeceğim demiş olabilir ama durumları elvermemiştir. ev hazırlıkları yaparken de ödeyemicez almayın diyememişlerdir. siz onların evlatlarını aldınız. onların borcu, onların sıkınıtısı eşinizin, dolayısıyla sizin de sorumluluğunuz.

kötü bir erkeksiniz.

anneme söylesem annem hemen annesini arar ne demek. ne biçim erkeksiniz. büyüyün. erkek gibi davranın.

suclu sensin. esine asla eve katkin yoksa cik isten otur diyemezsin. Ailenin durumu kotu olsa sen yardim etmeyecek misin hic bi sekilde? yanlis dusunuyorsun. Tamam olan olmus onceden olsa kizmakta hakli olabilirsin ama afedersin gote giren semsiye acilmaz.

birak yil idare et sonrasinda bulursun bi caresini. Artik siz aile oldunuz bunlar sizi birbirinizden sogutacak sorunlar sakin esinizin ustune gitmeyin kafaya takmayin. 1 yil sonra biter o borc zaten sonra diger borclarinizi odersiniz.

@anladım, eski duyurularınızı da okudum ve anneniz ile ablanız gerçekten zor insanlar, büyütülmeyecek konuları öyle büyütmüşler ki sürekli gerginlik olmuş. Bana kalırsa siz de genel olarak orta yolu bulmakta zorlanıyorsunuz ve ailelerin ilişkinize başından beri haddinden fazla müdahil oluşunun artçı sarsıntıları sürüyor.

Eşinizle biraz empati kurmalısınız, benim anladığım kadarıyla anneniz ve ablanız fazlasıyla ve haksız yere üzerine gittiğinde dahi saygı çerçevesinde yaklaşmaya çalışmış kızcağız. Ayrıca"madem katkın yok çık evde otur" demeniz çok kırıcı ve kaba. Ben eşinizin yerinde olsam gönlümü almanızı beklerdim.

Ekleme:Konuyla doğrudan ilgili değil ama yine önceki duyurularınızdan yola çıkarak belirtme ihtiyacı duyuyorum. Artık kaç yaşına gelmiş evli barklı insanlarsınız. Evde huzurlu olmak istiyorsanız (hem eşiniz hem de sizin için söylüyorum) annelerinize ve ablalarınıza evdeki her konuyu/sorunu aktarmamalısınız, sonra muhtemelen farkında dahi olmadan onlar tarafından dolduruluşa getirilip gelip eşinize patlıyorsunuz.

Ne eşinin ailesi ne de senin ailen sizin evinize katkı da bulunmak zorunda. İsterlerse hiç bir şey yapmazlar, ki senin eşinin ailesi de maddi durumlarını da mazeret göstererek size destek olmamışlar. Olayı böyle gör, borç sizin borcunuz, ikinizin, ev de ikinizin, hayat da, o yüzden eşinle kendini ayrı düşünme. Beraber ödeyeceksiniz borçları başka yolu yok.

ay sen osun!

vallahi bilsem cevap bile yazmaya tenezzül etmezdim karşim. gelip bizden bir ton şey için akıl aldın, herkes “annen ablan haksız, zeynep haklı. kızın tarafında ol” dedi, sen gene anacığının yanına koştun. bu sefer de belli böyle olacak.

sen bizi falan boşver, kafanın dikine gitmeye devam et. ne de olsa her kadın bir noktaya kadar sever, bir yerden sonra “elin adamının kaprisini mi çekmeye geldim bu dünyaya” diyip boşar seni.

hakkınızda hayırlısı.

eşin yanlış biriyle evlenmiş.

senin ailen kıza psikolojik eziyet ediyordu, yazdıklarını hatırlıyorum. sen o zaman ailene karşı "karışamazsınız, sizi ilgilendirmez" diyemiyordun da "yaa annemi kırmadan nasıl halledebilirim" diyordun.
şimdi karın, ailesini senin için neden karşısına alsın?
eşyalar müşterek evinizde, ortak kullanımız dahilinde değil mi? yani kadının ödediği para, anne babasının kullanımı altında değil, senin ve kendisinin kullanımında? eee neyin tatavasını yapıyorsun?
bir şekilde bazı şeyleri söyleyememişler ama, eşyaların senin kullanımındaysa, kazıklanıyormuşsun gibi davranma. üstelik kadın "kendi çalıştığı ve kazandığı" para ile ödeme yapıyor, senden para talep etmiyor...

evlenmiş olsanız da, eşinin yanlışından çocuk yapmadan dönmesini diliyorum...
parasını kendi alın teri ile ödediği eşyalarını alsın, babaevine dönsün. sen de karına psikolojik şiddet gösteren ananın yanına...

pazarlık kötü mevzu ama arkadaş paraları yoksa ne skime kına yaparlar ki?
paran yoksa kına yaptırmazsın kına parasıyla gider eve eşya alırsın.

asıl senin yaptığın ayıp. zaten durumları yokmuş, kimsenin de art niyetle 'ya şu eşyaları alalım da şimdi, sonra damada kitleriz' gibi bi düşünceye sahip olduğunu da sanmıyorum. başta öderiz diye düşünmüşler, şimdi ödeyemiyorsa işin bi yerinde kafasızlık yapmışlar ama ayıp falan değil. napsın yoksa, banka mı soysun, hırsızlık mı yapsın?! sanki var da vermiyor insanlar..

inanılmaz çirkin bi şey bu ayrıca. siz yeni bi aile değil bildiğin anonim şirketi kurmuşsunuz. onu o aldı, bunu ben aldım muhabbeti yapıp bunun çetelesini tutmak ne ya?! o ev sizin, evdekiler sizin, her şey sizin. senin paran benim param diye de bi şey yok, evlisiniz, hayatı paylaşıyorsanız her şeyi paylaşacaksınız. bu benim-onun muhabbeti döndükçe daha çok böyle şeyler olur zaten.

koş annene yetiştir şimdi.

Abicım siz çift terapisine gidin acilen. Yoksa sen kızı çeker vurursun mazallah böyle haksız bir sebepten. Sende o ruh halini görüyorum. Annesinin, ablasının gölgesinde yıllarca ezilmiş, şimdi de kendi eşine onların gazıyla lagaluga yapan özgüveni düşük koca modeli olmuşsun resmen. Dikkat et bak, iyi bir yere gitmez bu hallerin.

Trolmusun trolsen cok basarılı değilsen olmamıs yakısmamıs. Evlilik sozlesme değil hayat bağı demek o borclar kapansın kimsenin kalbini de kırma sonra da duzenini kur bi dahada esine senin ailen benim ailem zart zurt deme sizinkiler bizimkiler yok artık otur oturdugun yere karınında gonlunu al kadınlar anlayıslıdır anlar olgunlas

Aşktır, cicim ayıdır; bu nedenlerle ekonomik şeyler konuşulmamıştır, olabilir. Belki haklısınızdır ama üslup kabus.

Kızı aşağılamışsınız 'Kuş kadar kazanıyorsun zaten, çalışma' diye. Hem de kızın ailesinin durumunu bile bile 'Bana ne, ben televizyonumu da isterim, halıyı da isterim' diye yüklenmişsiniz. Yani, hem her eşyam olsun, hem de kız ödemesin diye bir şey yok. En yakın arkadaşım 2010'da evlendi; televizyonu daha bu sene alabildiler. Halıyı da iki üç sene önce alabildiler, öncesinde halısızlardı. Belki eşiniz de halısız oturmaya razıydı. Ailesi dar gelirliyse, emekliyse; tabii ki kız ödeyecek. Sanmıyorum ki ailesi kötü niyetle size kitlemiş olsun. Kız zaten ailesine 'ikinizin' kullandığı eşyalar için para veriyor; dolayısıyla size ve borçlarınıza yardım ediyor zaten. Evinize eşya alıyor, daha ne yapsın. Size yardım etmesi için illa elinize parayı tutuşturması gerekmez.

Onun hatası size baştan söylememek olmuş. Belki de tatsızlık çıkacağını düşünüp söylememiştir, ki verdiğiniz tepkiye bakılırsa söylemeye korkmuş da olabilir. Valla, yazınızdan ben korktum.

Artık iş işten geçmiş. Kızın eve kalan 600 TL de olsa bir katkısı var ve büyük olasılıkla elinden geleni yapıyordur. Yani, ona para veren oldu da, o mu bu işe razı oldu. Hem ailesini yükten kurtarmaya çalışıyor, hem eve katkıda bulunmaya çalışıyor az maaşı ile.

Edit: Aaa, perde olayını hatırladım. Kod adı Zeynep olan kız. Zeynep'e sarılın sıkı sıkı ve bırakmayın. Kız hem sizi çok seviyor hem de peygamber gibi sabrı var. Değerini bilin. Uzun vadede kızı kanser etmezseniz stresten, daha iyisini bulamazsınız.

herkes birden beni mi trollüyor? nedir bu? ne biçim evlilik bu? nasıl aile ilişkileri bunlar?

kaç tane cevap girilmiş, biri de çıkıp hunharca "zaaaaaaxD" diye gülmemiş arkadaş. herkes ciddiye alıp gayet de "kettle çay kaşıklarından 10 lira pahalıya geldi, bu kabul edilemez" tadında cevaplar vermiş.

truman show mu bu?

imdaaaat amk!

''anneme söylemedim daha, söylesem anında arar annesini.'' keşke büyüyüp evlenseydiniz. daha maç başlamadan birbirinizden bazı şeyler gizliyosanız ilerde çok kavga olur.

Önceki sorularını da okudum. Siz Zeynep'le evlisiniz. Hayat arkadaşı olarak birbirinizi seçmişsiniz. Annen ve ablanı (önceki sorularına istinaden) neden evinin içine karıştırıyorsun? Ailene tabi saygısızlık edilmesine izin verme ama "anneme söylesem hemen annesini arar" ne demek ya. Bu kadar basiretsiz olmayın Allah aşkına, eşinize yazık günah yahu.

Yuva kurmuşsunuz, paranın pulun hesabını yapmayın. O eşyalarla huzurlu biçimde yaşamaya bakın. Bir de kadını aşağılamışsın. "Eve katkın olmayacaksa" ne demek iş ortaklığı veya ev arkadaşlığı mı yapıyorsunuz? Biraz şefkat.. Evlilik hastalıkta sağlıkta diye yapılır...

O kıza karşı biraz anlayışlı olsaydın ayrıca sana kredi çektiğini de söylerdi. Tepkinden korkmuş besbelli. Yazık, karına destek çıkıp, canın sağ olsun, üzülme ödenir gider deyip sarılacağına, hesaplar yapıp burada yazıyorsun.

Karın hatalıysa karına, annense annene, ablansa ablana güzelce hatasını açıklayarak tepki göstermelisin. Ama sürekli bir anneyi masum görme ön yargısında olmamalısın.

Ayrıca kızın ablası akademisyenmiş. Ne demek akademisyenlik işten kaçanların mesleği. Kıskanmış belli ki. Ablana aşırı derecede sinir oldum. Birazcık kitap okuyarak ufkunu genişletse de böyle kırıcı konuşmasa iyi olur.

Troll olmasan da böyle erkekler var. Şaşırmıyorum...

Senden tiksindim. Kafan hiç çalışmıyor, daha önce de yazmıştım.

900 lira ailesine gönderiyor, evin kredisine yardım edecekti diye kavga çıkartmışsın sonra da demişsin ki "Otur evinde zaten aldığın 1500 lira." Ee sen o 1500 liraya muhtaçsın? Neyin atarı? Senin ailen benim demişsin bir de, seninki annen ama? Git annenin dizine yatmaya devam et.

Durumu olmayan biriyle evlenmeseydin. Hem eşya istemişsin bir ton ses edememiş kız. Karşı tarafı hiç anlamamışsın. 1500₺ azsa neden o paraya tamah ediyorsun. Kız hiç şikayet etmemiş sana 600₺ ile geçinilir mi dememiş. Bugün sodekso va yoksa aylık dışarda yemek zaten 300₺ tutuyor en az (iş için öğle yemeğinden bahsediyorum) yol parasıydı vs kızın elinde ne kalıyor ki.
Tiksindim artı bir

makara yapmıyorsanız gereksiz tavırlar içindesiniz. @Trollziya haklı. evlenmeseydiniz madem. ne perdeymiş birader

Anayi baciyi karistirma.

ayrıca duyurunun başlığı da feci şekilde manipülasyon içeriyor, "eşimin borçlarıma yardım etmesi gerekmez mi" diye sormuş.
eşin zaten 1500 lira maaş almasına rağmen borçlarına yardım ediyor. ortak kullanımınızdaki eşyaların parasını ödüyor.

bir de "anneme söylemedim, söylesem anında annesini arar" demişsin, çirkeflik genetik galiba?

siz aşk evliliği de yapmamışsınız belli... ondan bu derece hesap kitap.
vay anasını...

neyse, ben başlığın esas sorundan uzak, manipülasyon içerdiğini söylemek için tekrar gelmiştim, iki sıvadım gidiyorum.

Suçluyorsun ama suçladığın şeyleri sen de yapıyorsun.
Sen borçsuz mu evlendin de eşinden borçsuz evlenmesini bekliyorsun?
Üstelik kızın ailesinin ödeme gücü de yok. Ödeme gücü olsaydı bile borçsuz gelmesini istememen gerekirdi. Adil davranmıyorsun.
Evi evlenmeden önce edinmişsin. Diyelim ki ayrıldınız, ev kimde kalacak? Sen tadilat yap, borçları eşinle beraber ödeyin, ama ev senin. Yok öyle bir dünya. Senin düşünce tarzın hatalı olduğu için konunun bu yönünü de yazdım. Yoksa normal evlilikte senin benim diye bişey olmaz. Yanlış anlaşılmasın.

"Madem katkın yok evde otur" düşüncene diyecek laf bulmakta zorlanıyorum. Evlilik yaşamı beraber kucaklamak, birlikte yaşamak demektir, birinin diğeri üzerinde tahakkümü demek değildir. Olur da evliliğiniz sürerse ilerde rüzgarın yönü değişir böyle düşünüp böyle yaptığına bin pişman olursun benden demesi.

Sen eşine "senin ailen benim" diyecek bir kişi olduğuna emin misin? Peki senin ailen kim?
Anneme söylemedim demene bakılırsa yetişkin vücudunda ana sınıfı çocuğu var. Sana bi abla tavsiyesi, baba olmadan önce bunu iyice düşün.

Aldığın evde mutlu huzurlu yaşamak istiyorsan eşini mutsuz etme. Kadın mutsuzsa, huzursuzsa adam da mutlu huzurlu olamaz, o kadının yetiştirdiği çocuklar da mutlu birer çocuk olamaz. Para mal mülk hepsi hava civa, bir evde huzur yoksa diğer hiç bir şeyin anlamı olmaz.

Sana onerim bu tur konulari buradaki insanlara sorma. Buradaki kullanicilar (ben de dahil) klavyenin basindan catir catir yazar gecerler, kimse boyle konularda kendini senin yerine koyamaz. Istese de koyamaz! Yorumlarin alayi empatiden yoksun olacaktir. Gercekten senin durumunda iken dusunecegi gibi dusunmezler buradan yazarken. Sana haklisin ya da haksizsin demiyorum. Olaya bir yorum yapmiyorum. Demek istedigim su ki bosuna soruyorsun. Aile meselelerini buraya ya da bunun gibi platformlara sormak hicbir ise yaramaz. Surada yazan bir dunya yorumun hepsi bos. Olumlu ya da olumsuz yorum olsun, hicbir getirisi yok sana.
Ya "vay serefsiz, hic oyle yapilir mi" diye yuklenecekler ya da "asiri haklisin vur agzina" diye destekleyecekler. Kendince 2dk icinde yorumlayacak herkes olayi.
Otur dusun, durumu kendin degerlerndir, dogrusuna kendin karar ver, ona gore hareket et. Bosuna kafa karsikligi yaratma kendine bu konularda.

stavro +1

senin suçun kendini bu duruma düşürmek. ben de dahil olmak üzere seni suçlayanlar da sana karşı ayrımcılık yapıyorlar.

karşı tarafın suçu ise sana haber vermeden senin sırtına binmek.

bu durumu ya aşacaksın ya da aşamayacaksın.

kadını savunmak dünyada toplumsal bir refleks olmuş. insanlar karşıdakinin haksız, akılsız, düşüncesiz olduğunun farkında bile değiller. ona ayrıcalık tanıyorlar. kadınlar sanki çocuk gibi, hasta gibi, sakat gibi, bakıma muhtaç gibi hoşgörülen bir konuma sahipler. sorumlulukları yokmuş gibi davranıyorlar. dolayısıyla evlilikte de kadın erkekten biraz daha eşit.

artık buradan ders al. gelecekte akıllı ol; hem kendini bu tarz durumlara düşürme hem de ayrımcılığa uğrayacağının bilincinde ol.

geçmiş olsun.

insanların çalışması ve meslek edinmesi gerek.
bizim çalışma önceliğimiz maaş ve gelir elde etmek olsa da, her hangi iş sahibi olmanın psikolojik etkisi getirdiği mali değerden daha fazla.

yani eşiniz daha az kazansa bile evde oturmasını değil, çalışmasını desteklemeniz gerekir. yoksa kendini körelttiğini düşünür ve kötü hisseder.

"anneme söylerim, annesine telefon eder" lafı ve düşüncesi çok kötü.
ailenizi karıştırmayın, onlara bu durumdan bahsetmeyin. hatta kimseye bahsetmeyin. buraya bahsederek kendinizi haklı çıkaracak birini arıyorsunuz. aramayın.

eşlerin birbirinin maaşını bile tam olarak bilmemesi gerektiğini düşünüyorum. aile planlaması için yaklaşık olarak bilebilir, ama tam olarak bilmemeliler. bazı özel durumlar eşle bile paylaşılmamalı iken, ailenize, "yeni aileniz" ile ilgili olayları anlatmanız doğru değil.

anneme söylesem annesini arar nedir dlfjdfs kaç yaşındasın abi sen

kadına yazık+1071

umarım seni boşar

sevgiler, naru.

Tatlı su ekşicileri toplanmiş yine. Bence adam hakli. Abicim o zaman sen de kendi ailene aldiklari esyalarin parasini öde.

Adam borçlarıM diyor, "sen de ailene yaptığı masrafları öde madem " deniyor. kızın ailesi de salt 10 bin lirayla kız evlendirdi sanki.
35 yıllık evli, iki oğlan kardeş bir kız kardeş iki de kız çocuğumu evlendirmiş biri olarak hatalı tarafın erkek tarafı olduğunu açıkça görüyorum.
kız annesini ve tarafını dinleyin bakalım ne anlatacaklar.
kız yatak odasını alamayacağız demiş, oturma odasına gücünüz hiç yetmez demişsiniz. perdeye karar vermeye kalkmışsınız kızın annesi evladımın istediği olsun ben alayım bari demiş. bir de perde için annemin kalbi kırıldı ondan şimdi bana söyleyemiyor diyorsun. perde olayında annen çok hatalıydı kalbi kırılacak bir durum yoktu. o kadar anlatmaya çalıştık ama anlatamamışız sanırım.
kız tarafı kızımın başı yere eğilmesin eksikli kalmasın demiş siz de halısı perdesi tadilatı uçmuşsunuz. şimdi de zorlanıyorsunuz işte böyle.
annen dominant bi karakter. anlıyorum onu kırmak istemiyorsun filan ama yuvana müdahil ederek kendi mutluluğunla oynuyorsun. bu iş böyle yürümez. yakında çatlaklar baş göstermeye başlar. geri dönülmez yaralar açıyorsun. senin ailen eşin. borçlarım değil borcumuz demen gerekir. birlikte ortak kararlar alın başkasını karıştırmayın. sağlam bir yuvan olsun istiyorsan tabii.

yanlışsın kusurabakma, eşinin de üstüne varıp onu arada bırakma, tercih yapmak zorunda bırakma.

çok sağlam bir şekilde karının yanında duramayacaksan da ayrılın bence, zavallı kızcağıza bunları yaşatma.

Kafaniza silah mı dayiyorlar evlenin diye anlamiyorum... Ceplerinde evin esyalarini alacak para yok, borca girerek dugun yapiyorlar.
Pes. Muhabbete bak.
Ucun besin pesinde ucuz ucuz para muhabbetleri. Varos isi

son olarak da şunu diyeyim; anneniz sizi boşatacak, sebebiniz olacak. bilginiz olsun

önce güldüm
sonrasında sıkıntı yapma olur böyle vakalar beterin beteri var caaaart diye gaz çıkarsn daha mı iyi fermuar gene istemsiz senden bağımsız olur yani.

bende de var böyle bi pantolon. yandan fermuarlı ve fermuar açma kapama zımbırtısındaki bozukluk sebebiyle kendiliğinden açılıyor. giydikten sonra o zımbırtının hemen altına iğne takıyorum. valla o riski alıp pantolon giydiysen ne bekliyodun ki?

Fermuarı değiştir.

Ne olacak ya, sen de gul gec.

:)))
Fermuar değişimi yada fermuarın deliğine minik çatal iğne takıp kumaşa tutturmak. Ama oturup kalktıkça çatal iğne açılıp düşebilir, batabilir.

Düğmesiz, dikişli boxer giymekle başlayabilirsin.

"çocuğun canı sıkılmış hocam, keh keh keh" deyip geyiğe vursaydın.

demişler yukarıda, beterin beteri vardır, bir anda tutamayıp "zortike" diye bir ses çıkarsaydın ne olacaktı?

o pantolonu hemen at, vakti zamanında böyle bir pantolonla tanışmıştım.

yapıcak bişey yok, beyaz don giymediğin için dua et, en azından fermuarları açık ama karizma çocuk siyah giyiyor deyip 2 gün sonra hiç bişey hatırlamazlar.

Komik mi ki gülmüsler buna?
Fermuar inebilir, normal. Buna gülmek gerizekalilik.

fermuarın ucuna şu anahtarlıklara takılan yuvarlaklardan takıyorsun, sonra o yuvarlağı pantolonun düğmesine takıyorsun. bir daha pantul açılmıyor. geçmiş olsun.

ben sana doçent olamazsın demedim adam olamazsın dedim diyip üste çık

Anahtarlıgın yuvarlAk halkasını fermuar baslıgına tak fermuarı cek halkayı pantolonun dugmesıne gecir ve ılikle sorun cozulur

Evet

En yakın arkadaşım Elif olduğu ve ailesi de muhafazakarın tam tersi olduğu için hiç aklıma gelmiyor öyle olması. Elif bu yeni nesil muhafazakar isimler çıkmadan çok önce de vardı, ondan herhalde.

ben elif ismini cok severim, arap alfabesinin ilk harfi oldugunu biliyorum fakat bana hic dini cagrisim yapmiyor. uzun ince kiz gibi baska anlamlari da var zaten. tanidigim eliflerin cogunun ailesi muhafazakar aileler degiller.

herhangi bir isme bakarak bir yargıda bulunmadığım için elif ismi için de şöyle geliyor diyemeyeceğim. yani isim bu. ayrıca arapça yazılmış bir kitap var ortada. bir sürü başka kelime de geçiyor orada. böyle bakmak bana hatalı geliyor.

bir isme sahip diye birine, bu kesin böyledir gibi bir yaklaşımda bulunmuyorum. çocuk kendi seçmiyor bu ismi sonuçta. ayrıca ailesine de böyle bir yaklaşımda bulunmuyorum. isim değil yani önemli olan. bu yaklaşımı da çok sığ buldum açıkçası.

Ben Elif'i dini isim kategorisinde kabul ediyorum.

Tanıdığım bir Elif (muhafazakâr olmayan bir ailenin kızı) bile "ne kadar mübarek bir ismim var" diye geyik yapıyor.
He kuranda isim olarak geçmiyor sanırım ama "bir" anlamına geldiği, Arap alfabesinin ilk harfi olduğu vs için yine önemli (yani sembolik bir değeri var falan) ve bence de Arap kökenli isim=muhafazakâr isim.

elif ismi dini bir isimdir demek aslında pek doğru değil.

kuranı kerim orijinali arapça olduğu için arapçada geçen bir harf sadece.

çağrışımı konusunda haklısınız ama kübra büşra kadar da oooo muhafazakar değil.

eskiden dini isim değildi ama artık dini isim.

@sta neden öyle dedin?

evet dini bir isim. elif, zeynep, merve bunlar hep arapça'dan geçmiş islami kökenleri olan isimler. muhafazakar olmayan 1 elif varsa 10 tane muhafazar elif var. ama baktığında islami kökenden gelmeyen isim az zaten.

bu saydığın isimlerin hepsi muhafazakar olmayan aileler tarafından da kızlarına koyulan isimler ama dini isim olduğu gerçeğini değiştirmiyor, dini isim koymak istemiyosan koymamalısın yani. ailesi dincidir diye düşünmem direk ama öyle dini hayatına hiç karıştırmayan bi aile olmadığını islamın az da olsa sözünün geçtiği bi aile olduğunu anlarım ki zaten ülkedeki ailelerin büyük bölümü bu kategoride. sümeyye, rümeysa gibi sadece muhafazakar ailelerin koyduğu dini isimler var bi de onlar ayrı direk yobaz yaftası oluşuyor kafamda.

Evet ama Kübra, Büşra kadar değil sanki.

Elif baya bi türk ismi yalnız. Yani arapça olabilir ama, ayşe esra falan gibi arapların kullandığı bir isim değil.

Elif bana zeynep ayşe Esra gibi isimler kategorisinde klasik bir isim. Bu isimler de Arapça kökenli ama zeynep Esra ayşe diyince dini isim geliyor mu, pek değil. 10u muhafazakar 1i modern olduğunu da düşünmüyorum hatta tam tersi
Dini değil klasik isim

Ben o isimlilerle arkadas bile olmuyorum diyordum. Birgun is yerine Ismail diye biri geldi. Solcu, gay, Alevi falan cok sasirdim. Adami sevdim.

ben algılamıyorum.

hatta kübra, büşra, merve gibi isimlere sahip olanları da muhafazakar diye nitelendirmiyorum hemen. gayet de zıttı olabiliyor. muhtelif sebepleri olabilir bu isimlerin koyulmasının. yine de, bu önyargının haklı olduğunu iddia etmek için yeteri kadar örnek sunulabilir.

arapça'dan gelen her ismin islami bir kaygı yaşadığının düşünülmesi doğru değil. islamiyet'ten önce de arapça isimler vardı. kuran'dan önce de arapça kullanılıyordu.

mesela zeynep sözcüğü değerli bir taş anlamına gelir.

arapça kökenli isim =/= islami isim.

Elif eskiden dini isim çağrışımı yapmazdı, Ayşe Fatma'ya göre daha modern isim olarak algılanırdı. Şimdi dinci ismi olarak algılanabilir.

Elif arap alfabesinin ilk harfinin adı olmanın dışında islamla bağı olan bi isim değil bildiğim kadarıyla.
Yabancı olmayan, tanıdık, dost anlamında olan ülfet kelimesinden türeyen bir isim. Bu anlamların "daha bi" "en" olma ifadesidir esasen Elif.
Mecazen de ince ve uzun anlamında kullanılır.

Demezsem olmaz editi: Bir de vakti zamanında Karacaoğlan'a o güzel dizeleri yazdırmış bir hatunun adıdır tabii.
www.youtube.com

ilk harf yahu. kübra ve büşadan daha dini bi isim.

Harika bir isim. Dini çağrışım bende yapmıyor

ailesi illa dincidir demiyorum ama orta derece muhafazakar olmayan ailelerden dahi elif ismi çıkmıyor. büyük çoğunluğu da muhafazakar hatta.

Once calindigina dair karakolda tutanak tutulmasi lazim. Yoksa 50 lira gibi bir ceza oder kimliği kaybettigi icin

kimlik kaybetme halinde uygulanan para cezası yürürlükten kaldırıldı. ayrıca kaldırılmamış olsa bile adam çalındı demiyor, kayboldu diyor. neden gidip çalıntı tutanağı tuttursun sırf 50 lira ödememek için?

yeni-kimlik.com

Nüfus cüzdanının kaybedilmesi durumunda bağlı olunan muhtarlıktan alınan nüfus cüzdanı talep formu ve 2 adet vesikalık fotoğraf gerekmektedir. Bu form nüfus cüzdanı kayıp başvurusunda bulunan kişi tarafından doldurulur ve muhtar tarafından onaylanır.

Nüfus cüzdanının yeniden çıkarılma işlemleri nüfus müdürlüklerinde yapılmaktadır. Nüfus cüzdanının kayıp edilmesi durumunda işlemlerini gerçekleştirirken pasaport, ehliyet, aile cüzdanı, avukat kimlik belgesi, basın kartı, yabancılara has ikametgâh ve oturma belgesi gibi nüfus cüzdanı yerine geçen evrakları ve kimliği kanıtlayan belgeleri nüfus müdürlüğüne beyan etmek gerekmektedir. Bu belgeler kimlik tespitinin doğru ve kolay yapılması açısından önem arz etmektedir.

randevusuz işlem yapılıyor bildiğim kadarı ile ama o anki yoğunluğa bağlı olarak randevusu olmayanları sıraya almayabilirler. nufüs müd.ne telefon ile sormak en mantıklısı.

Duruma ben açıklık getireyim. Artık muhtarlıktan kağıt da almaya gerek yok. Bir adet biyometrik foto ile doğrudan nüfus müdürlüğüne kayıp kimlik için başvurarak yeni kimlik belgesi talep ediyorsunuz. Bir hafta içinde yenisini posta yoluyla gönderiyorlar tarafınıza. Ücret olarak da 16 lira veriyorsunuz yeni kimlik için, herhangi bir ek masraf yok.

İnşallah çok para kaptırmazsın ama buradan tam bir av gibi görünüyorsun.

:( deme oyle

Yapma güzel kardeşim.

incecik bir kitap. çok rahat okunuyor
www.idefix.com
lütfen bunu okuyun

Kapatilan kapının anahtar deliğinden bakılmaz. Bırak kalsın öyle, napcan.

bırak kalsın. aslında en başında engellemekle saçmalamışsın eğer kavga vs olmadıysa. bu durumda engeli geri açmak adamın stalklaması durumunda tüy dikmek gibi görünür karşı tarafta.

kaldırma öyle kalsın. kaldırdıkça kontrol edeceksin çünkü

Bitmis gitmis madem ugrasma.

sanki tam bitmiş gitmemiş gibi geldi bana.

Der.

kurcalamaya gerek yok demek ki,kalsın madem öyle. cevaplar için teşekkürler.

"çocuk gibi bir engelliyor bir kaldırıyor salak mıdır nedir der mi? "
ben dedim bile :)

açarsan yarın burda bi duyuru görürüz "ayrıldıktan sonra beni engellemişti şimdi engelleri kaldırmış nedir bu?" diye ve cevap veririz "yol yapıyo, sana yürüyo" diye.

kalsın.

yaşamadım çünkü biten bir şeyin ardından hiç karşı tarafı engellemedim.

Kaldırma bence. Sen şimdi engelleyerek onun hayatında yer kapladığını düşünüyorsun ama öyle değil. Engelleyerek onu çöp kutusuna atıyorsun. Bitti yani öyle biri yok. Rahat ol yahu :)

Emniyet.avi

@nawar Bilakis.
Az once bana "bizim yapacagimiz bisey yoj apla" dedi kendileri.

bizzat ihkâk-ı hak yasağı diye bir şey var. ama büyük de konuşmamak lazım. adaletin bugün geldiği nokta herkesin malumu. başa gelmeden bilemem.

eğer gücünüz yetiyorsa, ve bu işi devletle başınız belaya girmeden yapabiliyorsanız yapın. eğer yapamıyorsanız başınıza ekstra bir bela almayın. bu durum sizi rahatlatmaz da zaten. bu yüzden sakin kalmanın gerekçesi bu olabilir.

ne yapabilirim peki? sabrederim valla. eğer o ya da bu şekilde çevrenizde biriyse bir şekilde yine o fırsatı geçirirsiniz elinize. eğer çevrenizde değilse bir kan davasına dönüştürüp onu takip edebilirsiniz. ele geçirdiğiniz ilk fırsatta da ona verebileceğiniz maksimum zararı, hiç risk almadan ve belki de onun hiç haberi olmadan verirsiniz.

aptal aptal dolaşır etrafta "benim şansım niye hiç yaver gitmiyor" diye. hayal gücünüzü zorlayın, herkesin bir zayıf karnı vardır.

universite 1. sinifta evimin yakininda bir lise ogrencisinin (forma vardi ustunde) fiziksel tacizine ugradim. soka girdim, saatlerce konusamadim, tacize ugradigim yerde cokup kalmisim. kendime gelince erkek arkadasimi aradim, karakola gittik. polis ilgilenmedi bile. lise ogrencisi ne olacak, cocuk daha dedi polis.

ben de erkek kuzenlerimi ayarladim, bos ev falan ayarladilar.

etraftaki butun liseleri gezdim cocugu bulmak icin. bulamadim. bulsak eve goturum kokunden kesecektik seyini. kararliydim. vicdan azabi cekecegimi de sanmiyorum. ama bulamadim.

yapmayi planladigim seyi savunmuyorum. ama maalesef hukukun islemedigi toplumlarda insan kendi hukukunu uygulamaya kalkiyor.

Olmadi. Olsaydi egemen bagisi vururdum.

hukuki olarak kim haklı bakarım. ben mi o mu yoksa belirsiz mi?
karşımdakinin cezai ehliyeti var mı? liseli bir çocuksa, akli dengesi yerinde değilse gene uzatmam mevzuyu.

kesin haklı olduğumu düşünüyorsam kendi hukuk kurallarımı koyarım

Hayır olmadı.
Adaleti kendin tesis etmeye çalışmak bindiğin dalı kesmek olur. Dal çürük mürük de olsa yine de var. Sağlamlaştırmaya çalışacaksın.

%100 haklı olduğum davayı kaybettim. (Avukatın yardımcısı olan avukat satmış) O sıra hastalık filan vardı, temyize de yollayamadım. Üstelik haklı olduğumu bildikleri için karşı taraf anlaşma önermişti. Anlaşma gerçekçi değildi kabul etmemiştim. Sonra galiba bana önerdikleri tutarı yardımcıya verdiler, ben davayı kaybettim.

Şimdi kadının adını bile hatırlamıyorum. O zaman adaleti kendim tesis etseydim bende bırakacağı iz sonra asla temizleyemeyeceğim olgu olarak hep benimle olacaktı. Üç kuruş beş kuruş için değil milyarlar da olsa kendime saygımı hiçbir şeyle aynı teraziye koymam.

Senin verdiğin örnekteki "ne yapacaksin, hee, ne yapacaksin" diyen kişi gibilerle hiiiç uğraşmam bile. Muhatap alınmaya değer biri olmadığı çok açık.

Hiç güvenemiyorum böyle ne idüğü belli olmayan ürünlere. Doktorlara danışmakta fayda var.

felç kalmazsın fakat ağrılarınıza olumlu yanıt vermeyebilir, ürün güzel ama iyi düşünülmüş.

bunu değil de normal boyunluk'u bir doktora sormuştum (mantık aynı sanırım)
tembellik yapıyor kullanma dedi.

egzersizden başka çare yok gibi.

benim de boyun ağrılarım oluyor. felç kalmayız ama işe yaramayabilir sadece.

Gunde 10'ar kere kafayi sagdan sola, soldan saga yuvarlamak.
Eli alna koyup kafayi ileri ittirmek.
Eli kafanin arkasina koyarak kafayi arkaya ittirmek daha cok ise yarar.

kafa ile yuvarlak çizmeyin! çocukluğumuzda bize beden eğitiminde yaptırırlardı ya, ısınma babında, işte o yuvarlama hareketi zararlı. sağ, sol, ön, arka yapın yeter.

100 lira zararla kapatın bence meseleyi ve aletide kullanmayın.

kutunun içinden salatalık çıksa yine iyi, bunlar birde aleti gönderip milletin sağlığıyla oynuyorlar. salatalığın hiç olmazsa kırışıklıklara, selülite filan faydası var.

spora gidilmez mi ya her şekil gidilir.

spordan 8civari cikacaksan her turlu git derim.

bence bir gunden bir seycik olmaz. cikip disarda kar topu oynayin.

bahaneler sonsuza kadar sürer

evde terleyip (ağırlık antremanı dumbbell varsa kısmen yapılabilir, yoksa yutup üzerinden bulunabilecek zebil gibi kardiyo programlarından biri yapılabilir) üzerine duş, yemek, çay...

ben olsam gitmezdim. çok spor yapasım varsa evde yapardım.

bak ben evde sular kesildi diye yapamıyorum. sen git hacı dayı. iyi ki geldim diyeceksin.

Ben ciktim gidiyorum su an. Yolda kahve molasi verdim.
Spor coq guzel, sen de gelsene.

(bkz: 15.9 gigapixel'lik istanbul fotoğrafı)

eksisozluk.com

Bu olabilir mi?

google'a "fatih erkoç iletişim" yazınca bulabilirsin:

www.fatiherkoc.com.tr

Hah evet eda ibrisim.

Denemedim degil de cikmadi bende bir sekilde. Tesekkurler.

yandex'e yazarsan da bulabilirsin
(arkadaş sosyal içici sanırım)

rafta saklanabilen ürünlerin bir çoğu (şekerlenme olasılığı bulunanlar hariç) buzdolabında da saklanabilir.

örneğin fıstık ezmesi rafta durabilen bir ürün fakat buzdolabında da durmasında mahsur yok.

muz buzdolabında durdugunda yemesi zevkli olmuyor. ılıkken daha lezzetli.
dışarda ya da buzdolabında olması kararmasına etki etmiyor.

pastorize süt, yoğurt vs içlerinde koruyucu maddeler olmasından ötürü 10-15 gün kadar dayanabiliyor ne yazık ki.
yazık diyorum çünkü hiç sağlıklı gelmiyor.

mümkünse taze süt alıp, yoğurdunuzu da kendiniz mayalayın.

ben 6 yıldır eve market yoğurdu koymuyorum.

portakal suyu buzdolabında durmalı, ancak o da dışarda kaldığında bozulmaz.

Hepsi dusundugum gibiymis zaten ama yine de sormak istedim..l

fırsat sitelerinde spor kulüplerinin indirimli ürünleri satılıyor bazen.
eğer sporla ilgili isen denk glebilirsin.

spor kulüpleriyle alakam yok maalesef.

pazardan al hocam. spor magazalarında bi eşofman altına 90-100tl en az fiyat çekiyorlar. hayatımda kulladığım tek taklit ürün eşofmandır. :)

sosyete pazarı istanbul'da nerelerde, ne zaman var ki? çalışıyorum ben haftaiçi.

pazar en iyisi. değilse sportive mağazası.

Ben memlekette asker malzemesi satan bir tanıdıktan alıyorum tam tarif ettiğini. O tarz yerlerde bulabilirsin.

sosyete pazarı olmasına gerek yok illa ki. semt pazarlarındaki tezgahlarda da oluyor güzel şeyler. ben hiç gitmedim gerçi. ihtiyacım olduğu zaman anneme söylüyorum o alıyor :)

pazar en iyisi ama her zaman bulunmuyor. aynı dertten defacto ve lcw sayesinde kurtuldum.

cumartesi-pazar günleri de pazar oluyor, semt yazsaydınız 3-5 tane söylerdim

ayrıca spor klubü derken nike-adidas vs'yi kastetmiş bence teritori, yoksa git de spor klubüne üye ol dediğini sanmıyorum

ortaköy (perşembe günü) sosyete pazarından aldığım son eşoman altı çok güzel ve kaliteli çıktı.

tezgah sahibinin adını bilmiyorum, fakat kürt'tü arkadaşlar. kendi atölyelerinde üretiyorlarmış.

bu kadar ipucu verebiliyorum.

40 liraya 2 adet alabilirsin sanırım.

bir de dün istiklal caddesindeki çetinkaya da da güzel aşofman altları vardı.
slazenger, nike falandı.
indirimdeydiler. 30-40 tl arasıydı onlar da.

Decathlon geldi aklıma ama...

hem de ne biçim. kalır tabi.

konur. sonrada afiyetle yenir

olur. peynirli sigara böreği yapıp buzluğu doldurmuştuk öğrenci işi olarak.

Taze kalır, mis gibi olur

saklama kabı ile koyacaksanız buzluğa her katın arasına buzdolabı poşetinden bir parça kesip koyun ki birbirine yapışmasın. böreklerin ucu suyla kapatılmışsa hele hepsi birbirine yapışıyor donunca. çözülünce de şekilleri kaçıyor. dondurucuda arıza çıkmadığı sürece aylarca taze kalıyor.

dondurulur. ama algida kutusuna istifleyip dondurmayın. pişirmek için açtığınızda buzdan birbirine yapışmış olduklarını görürsünüz. o kütleyi kırmadan ayırmak çok zor oluyor.

onun yerine, bi buzdolabı poşetini kenarından kesip açın ve buzluğun tabanına yayın. onun üzerinde ayrı ayrı dondurun börekleri. sonra koyun kaba.

Teşekkür ederim börek uzmanları. <3 Yapışma olayını dediğiniz iyi oldu.

@truman Fırın aldım da. Hevesimi alana kadar kurabiye, börek, poğaça ne varsa yapıcam. :)

hepsini yap yenir o yenir.sigara böreği candır.

tabii dondurulur, sonra sabahına veya akşamına burada canı çektirilen duyurucular çay+sigara böreğine çağırılır. :(

Bi olur da benden.

@truman Hadi yollayıver o zaman. Onu da denerim.

@kaymaksızsüt Basit yahu yapması. Zaten ben üzerlerine yoğurt sürüp fırında pişiriyorum, kızartma kadar lezzetli olmuyor, çekmesin canın. :)

başka bir arkadaş açıklamış zaten. ben de belirtmek istedim.

buzdolabı poşetine tek sıra olarak dizip buzluğun zeminine yatırın.
öylece donsun. yoksa birbirine yabışır hepsi.

pişireceğiniz zaman da çözülmesini beklemeden direkt kızgın yağa atın.

@terra rossa mia (ne güzel nick) Kızgın yağda yapmicam ki. Fırında yapıcam.

farketmez.
fırına atacaksan da donukken atmalısın.

afiyet olsun.

annem yapıyor valla, atıyor buzluğa, arada kahvaltılarda birkaç tane çıkarıyor, pişiyor. taptaze mis gibi oluyor :) he pişirilerek de atılabilir ama pişirmeden atarsan daha iyi olur tabi

kimse dememiş olur tabii ki. hatta anam yaptıydı buzluğa döşediydi ben de hala çıkarıp çıkarıp yerim oh mis.

@şizo Pişirip dondurulmaz, öyle bozulur.

ahaha hadi ya. benim bu konularda bilgi sıfır

Aseton

ilk onu denedim ama sonuç sıfır :(

Japon yapiştiriciyla he mi?


Saka saka :)

Kuruyunca kendiliginden atar sanki o?

Tiner.

Diş macunu dene. Parlatıcılı olmasın. Içinde minik parçalar var. Ekranı çizebilir.

Sabunlu su

www.howtocleanstuff.net

tapu ile belediye arasında bir link yok, sen tapuyu alınca belediye sana vergi çıkartmıyor. emlak vergisi beyannamesi verip mükellefiyet açtırman gerekiyor. satın aldığın kişiyle bunları konuşmadın mı?

Direkt muteahhitten almistim. Kaba insaatti o zaman. Ayrica fazla Ihmalkar biriyim bu mevzularda.

belediyeye gidip emlak vergisi mükellefiyeti açtırman gerekiyor. tapuda tescil yapıldığı seneden itibaren emlak vergisi tahakkuk edecek.

Elektrikli mangal

Dökme tava al.

Dökme tavada, fırında yapılıyor.

yapışmayan tava dediğin ne, teflon mu seramik mi. onlara yabışmas.

Döküm tava mi, dökme tava mi nedir ondan al.
Hem lezzeti, hem de goruntusu muhtesem oluyor.

Teflona ölüm, yasasin dökme dava.

Alayımda hangi marka alayım döküm tava? Bir sürü var.

Ben Lava marka kullanıyorum memnunum.

pahalı olabilir sorun değil dersen le creuset veya staub; normal olsun iyi olsun dersen hecha, normal olsun iadre etsin dersen lava.

Gelibolu Ecebat arasındaki yol, Lapseki Çanakkale arasına göre çok kötü. O yüzden Gelibolu - Lapseki diyorum.

3 kere gittik. hepsinde de Çanakkale'ye gittik. Eceabat yerine Kilitbahir de olur.

Gelibolu'dan geçen görmedim hatta hiç.

Saati bilemiycem.

Gelibolu dan deniz yolculugu da, gemilerin sefer aralari da uzun ve ucret (emin degilim) daha fazladir.

Eceabat seferleri pes pesedir. Deniz yolculugu kisadir. Nispeten ucuzdur.

Istanbul dan yola cikma meselesi trafige gore degisir. 3,5-4 saat minimum yol suresi. Tabi gece gec ya da sabah cok erken yola cikarsaniz,

En kaliteli saat 22:00 ile 24:00 arasinda, buyume hormonunun salgilandigi zaman dilimindeki uykudur diye biliyorum.

Karanlik olmasi sartiyla tabii.

Saat 23'ü geçmeden; karanlık, sessiz ve ısının çok yüksek olmadığı bir odada uyunan uyku kaliteli uykudur. Nasıl nefes aldığınız size kalmış.

Havalandırılmış oda, zifiri karanlık ve sessizlik.

Seni bunaltacak kiyafetlerle yatmaman, hatta mümkünse ic camasiriyla yatman uyku kaliteni arttırır. (usumuyorsan tabi)

identity'de böyle mevzular vardı. ben seyretmedim, bilmiyorum olabilir mi.

www.imdb.com

www.youtube.com

simdi cok acik degil ama ne uzerineydi film? mesela suc falan var miydi?

aklima ilk hide and seek geldi ama cocuk karakteri yoktu sanki robert de niro'nun tam hatirlamiyorum.

@gel gel sarisinim, evet suc isliyordu.


Ikinci kisiligle gordugumuz esna da zaten suc isledigi andi.

@henri, izlemeden bilemiycem onlar olup olmadigini. Bakarim aksam. Tesekkurler.

yıkanır ve tam kurumazsa daha beter kokabilir.
ayrıca dağılabilir.

sıcak bir günde direkt güneşe konsun, iyice kuruyup kokusu gitsin.

sabunlu bezle silinebilir bence.

yikanmaz, yikansa da o hasiri tamamen kurutmak mesele. sadece ic kisimdaki bez yikanip kuruduktan sonra tekrar konur. kokanin bez degil de hasir oldugundan emin olun bence.

Kutla tabi. Sevinsin kadin.

Uc gunluk dunya yaw.

kutla tabii...

ben anne olmak isteyen fakat olamayan kadının bile anneler gününü kutluyorum, sen kalkmış ne diyorsun yahu.

videodan izlemedim, gittiğim bir yerde birkaç teyze yapmıştı.
ben de izlemiştim.

duyuruda bahsettiğim gibi gözleme şeklinde yapılmıyordu.
oklavayla ince ince açılan yufkalar yağlanıp sırayla üst üste genişçe bir tepsiye yerleştiriliyor börek gibi. (sade)
sonra da fırına veriliyor.

yapan hanımlar erzincanlı'ydı.

Taşınmazla ilgili problemi açarsanız daha fazla yardıma ulaşabilrisiniz. Mesela taşınmazınız kamulaştırılmaya mı çalışılıyor veya taşınmaza tecavüz mü var ? Ecri misil mi talep etmeyi planlıyorsunuz ya da çok paydaşlı bir taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası mı açmak istiyorsunuz? Emlak adı altında bir alan yok çünkü hukukta.

direkt aihm'lik mantık olarak.

Taşınmazın bulunduğu yer itibari ile ve yazdıklarınızdan anladığım kadarı ile boğaziçi kanununa tabi bir alandasınız. Ve maalesef bu kanunda özel bir alan korunmaya çalışıldığından çok sıkı koşullara sahip. Ama mağduriyetiniz sadece bu kanunla sınırlı değil. Bugün pek çok taşınmaz belediyelerin park yapılacağı yol yapılacağı kamulaştırılacağı iddiası ve talebi ile malikleri tarafından kullanılamamakta. Bu durumun mülkiyet hakkında çok açık bir tecavüz olduğu belli. Ama açılan davaların büyük çoğunluğu olumsuz sonuçlanıyor. İdareye dava açabilirsiniz. Hatta yapın ama naçizane tavsiyem tanıdığınız güvendiğiniz bir avukattan yardım alın. Karşı tarafın devlet olduğunu ve sizin bilgi sahibi bir desteğe ihtiyacınız olduğunu unutmayın. İç hukuk yollarını tükettikten sonra da Aihm ye başvurabilirsiniz. Ancak unutmayın aihmdeki davada elde edeceğiniz sonuç tazminatla sınırlıdır. Aihm in devlete bir şeyi yapmasını emretme yetkisi yoktur.

götünde et az bence ondan oluyor, kemiğe bası yapıyor ağrı oluyor. yumuşak selelerden almak lazım.

tamponlu şortlar var ondan al amk

Yumusak yayli sele tak bildigin old school.

tamponlu şort +1. internetten de bulabilirsin, Decathlon'lar da falan da var.

etle alakası yok onu söyleyebilirim. götümü gören siyahi, latino, melez bacılarımız "abi saygılar" diyor, yine de çok acıyor benimki.

Uzun zaman binilmediginde olur.
Bir iki gun sonra gecer.

mümkünse dekatlondan alma, 60-70 lira para verdim ama pek işe yaramadı
dekatlonda jel dolgulu var ise ondan alınabilir belki

aklına geldikçe seleden kalkacaksın, mümkün olduğunca az oturacaksın.

En fazla birkac hafta sonra gecer sele falan almaya gerek yok.

ilk sürmeye başladığımda bende de oluyor ama 2-3 derken sıkıntı kalmıyor. o yüzden biraz zamana vermelisin götüne.

Çok acil ve pratik bir çözüm ararsan şu küçük yastıklardan bağlayabilirsin seleye:

www.kadinvehayat.net

jel dolgulu taytlardan edinmek gerek.

yeşil biber, yeşil soğan gibi sebzelerle güzel gider.
lor eritmesi yapabilirsin. tavada kızan tereyağının içinde lor peynirini eritince çok güzel olur. daldır ekmeği ye.
ayrıca lor çorbası var, internette eminim ki tarifi vardır.
kahvaltıda ekmek üstüne hafiften erimiş tereyağı ile sürüp yiyebilirsin.
tadı biraz ekşidir ama güzeldir, ama çok ekşiyse bi son kullanma tarihine bakın derim.

1. Omlet.

tahsildaroğlu kahvaltılık loru tek geçerim. tek başıma 2 günde bitiyorum valla çok lezzetli

na bu; www.google.com.tr

elindeki peyniri kaba boşalt sonra üzerine kımızı biber kara biler tuz ekle biraz maydanoz ekle bu hazırladığın karışımı ister yufka içine koy börek yap ister yumurtanın içine koy omlet yap.

tahsildaroğlu kahvaltılık lor +1

ben kahvaltıda ekmek üstüne bu, bunun üstüne de bal veya reçel ile falan çok seviyorum mesela. ekmek üstüne tek de yiyorum ayrıca, güzel oluyo bayağı.


edit: sürerek tüketmek istemiyorsan, babannem çok güzel lorlu turta yapıyor. internette tarifi vardır elbet. süper oluyor valla.

edit2: şimdi baktım genelde tuzlu turta tarifi vermişler. benim dediğim tatlı. tuzlusunu hiç yemedim, bilmiyorum.
www.mutfakpenceresi.com

bol yeşillikli bir salata (roka,ekşikulak,marul vb.) üzerine bu lor, üzerine dövülmüş ceviz, inceden zeytinyağı+nar ekşisi
mis gibi salata oluyor

börek yap

sizin aldığınız bu şekilde koktuğuna göre böreklik lor almışsınız. eğer tek başına yemek isterseniz kahvaltılık lor peyniri alıp; içine dometesi küp şeklinde doğrayınız. acı ya da tatlı yeşil biber de olursa iyi olur. son olarak bol zeytinyağı ile hepsini karıştırsanız dünyanın en güzel kahvaltılığına sahip oluyorsunuz. ege'de buna çingen pilavı derler

Borek yap.
Artarsa derin dondurucu yok, yeniden borek yaparsin.
Sigara boregi de olur, tepsi boregi de.

1. peyniri yumurta ile karışıtrıp ekmeğin üstüne sürüp fırınlama yolu ile.

2. ergüven kelle lor

1. kapalı paketlerdeki lorlar tuzlu oluyor. şekersiz kek hamuru yapıp içine bu tuzlu lordan ve bir avuç dilim zeytin koyup yağlanmış kalıba dökün, kek pişirir gibi pişirin. çay yanında gayet hoş ve değişik oluyor.

2. tahsildaroğlu tatlı lor olarak iyi. bununla tatlı kurabiye bile yapılır hatta. ama ege usulü çingene pilavı yapılacaksa şok'taki mis'in lor peyniri gayet güzel.

dostum önce ehliyet al. sonra ikinci el dandik bi araba. vura çarpa öğren sürmeyi. sonra evlen. aylık 4 bin gelirin varsa evlen amk. düğün mobilya borcu eski arabayı satıp sıfır araba alacam diyene kadar 2-3 senen gider zaten. sonra bebek olur, obaa..

hepsini harcamak ya da hepsini yatirim yapmak sacma bolusturmek lazim.

yas ilerliyor hepsini yatirim yapmak demek duzgun yasamamak demek bence. yapmak isteyip paranizin olmadigi bir seyler yok mu illa ki vardir en kotu seyahat.

yatirim da gelecege yatirim ama o kadar parayla oyle cok yatirim yapilmaz.

ev al diyecek bir suru insan bence de o bu yasta uzun donem baglanmam acikcasi ne kadar gelirim olursa olsun. simdilik atin vadeliye dursun bence.

bu yaşlarda ne biriktirirsen ilerde kardır. çoluğun çocuğun da senin gibi rahat yaşasın istiyorsan yani.

gayrimenkul peşinatı yap.

60 ay da ödeme planıyla bir daire al.
hem ileriye dönük bir yatırım olur, hem paran çarçur olmamış olur.

uzun dönem falan deme. zaman nasıl çabuk geçiyor bilemezsin 35 ten sonra.
ilerde buna fırsatın olur mu olmaz mı bilemezsin.
hiçbirşeyin garantisi yok.

off. babaanneler gibi konuşuyorum ya.

ev al. istanbul gibi bir yerdeysen araba gereksiz bence. gerisiyle arada bir tatil yap mutlaka, dinlenme şart. ayda 4000 hepsine yeter.

bir de 4000 birikmiyor dedin ya, hem de 0 (sıfır) masrafla, ben nerelere gideyim bilemedim.

erken emeklilik için uğraş bence. 32 yaşımda ben bununla uğraşıyorum. "senin yaşında şimdiki aklım olsaydı" öyle yapardım. 30 yaşından sonra çalışmak zorunda kalmasan ne güzel olurdu hayat.

öte yandan yarına ölür müyüz belli değil, erken emekli olmak için elindeki tek gerçeklik olan mevcut hayatını da sallama.

her burun akıntısı gribal olmayabiliyor.

tam da polen mevsimindeyiz. alerjiden kaynaklanıyor da olabilir.

gidip j'adore'u bul ve oh la la beatrice ye.

galatasaray lisesinin hemen sağında ara cafe var, oraya gidip meksika usülü sıcak çikolata iç.

ya da dolaşasın varsa aşağı doğru dümdüz yürü, tünelden aşağı devam et, galata kulesinden geçerek karaköye in. güzel rotadır.

hazzopulo geçidinde demleme adaçayı iç.
"limonu bol olsun" de.

malmazele ilk söylediğine katılmıyorum, ikinci söylediğine katılıyorum. sıcak çikolatayı git memleketinde iç.
tünelden aşağı doğru in, galata karaköy ve eminönüne git. istanbula gelip kapalıçarşı sultanahmet görmeden dönme. hatta gülhane parkında çay iç hava kararmadan.

karaköye inmişken vapura bin kadıköy yap gel . Max 1 saat

cevap yazıyorum.

fiski yudumluyorum

hayatımda ilk kez yaptığım bir şeyi

yüzüme kil maskesi yaptım, burnum kaşınıyor, ana avrat küfrediyorum..

temmuzda gideceğim bir festival için bilet aldım tam şu anda. çohmutluyum.

Yemek yapacağım, nepisirsem.com'u kurcalıyorum.

liverpool-chelsea

dışarı çıkıcam, minyatür kale maç atıcam bacağım boyundaki bebelerle, zevkli oluyo.

cigköfte yapacam bulguru isladim bekliyorum.

bira almaya çıkıyorum.

dünkü partiden kalan yemeklerden/tatlılardan yedik, dışarı çıkmak için yerimden kalkabilecek gücü bulamadım bir türlü.
ilham gelsin diye bekliyorum.

izlemediğim işler güçler bölümlerini izliyorum

Can sikintisi sacimi mi kestirsem memleket bira iciuormus bende mi icsem tv.bisey yok..:/

bavul kapatıyorum :)

Akşam dışarı çıkma konusunda kararsız olduğum için arkadaştan bir işaret bekliyorum..

kakaolu kek yiyorum ve çay içi
yorum.

eve yeni geldim. evde olurum zaar, reddit falan internette takılıyorum.

hayır işi

yaz beni

Maddi gelir beklentisi içinde değilsen al derim bence.

Nerede bu yer? Ben bile gelebilirim takılmaya, kafa dinlemeye.

beni de yaz.

ciddi misin?

tutar mı, ne demek ayrıca? ne beklentide sordun bunu?

dağın içinde, derken; oraya yol açacak mısın? (orman yolunu kast ediyorum.)

üretim nasıl olacak? ne ekip biçeceksin, vejetaryen bir yaşam mı olacak yoksa hayvan-ahır mevzulara girecek misin?

hangi bölgede olacak?

buğday'a vs yazılacak mısın, yani ekolojik çiftlik olacak mısın yahut çiftlik olacak mısın?

vs, vs, vs...

arkadaşlar kısa yazdım ama
yolu var evet.
peribacaları gibi etrafı. Böyle çok ilginç ve güzel bir yapısı var.
Malesef üretime giremem, kafa dinlemeye, yıldızları izlemeye, falan gelebilirler. Daimi kalacak olanlar belki ileride yapsın. yapabilir yani ama ben kalamam.

Bir taraftan doğal su çıkıyor
Denize yakın sayılır
İzole edilmiş olması ayrıcalık.

Bölge akdeniz

Ne güzel bir yer bulmuşsun hocam.

Beni yaz ben gelirim.

Meraktan soruyorum fiyatı nedir ve kaç m2?

Tutar

Ortak olurum.

haber ver elma fidelerimi ve limon ağacımı kaptığım gibi geleyim.

tutar, ama büyük paralar bekleme.

beni yaz. ama çıplaklık varsa ben yokum organize olmayı bilmiyo millet :))

güzel bir fikir yap bence. para kazanmazsın belki ama mutlu olursun. mutluluk da buna değer.

abi buradakilere güvenip iş yapma. bıraksan hepsi yeşil dostu, komün hayatına atılacak ama niyeyse hiçbiri evinden işinden vazgeçmiyor. dünyada böyle bir sürü yer var bildiğim kadarıyla, daha geçen gün bir duyuruda türkiye'dekileri tartışıyorlardı.

yapacağın şeyin çok fazla kişiye ulaşacağını zannetmiyorum. ulaşsa da getirisi çok olur mu, bence olmaz. yapacaksan yine yap ama burdaki romantiklere güvenip de yapma yani.

psy parti mekanı olur ordan , festival falan patlatsan yılda 2 defa israilliler müşterin olur.
bkz : tree of life
bkz : pakawala
bkz : j-fest ( hadi bu psy değil ama olsun )

arkadaşlar,
resimlerini çektim. Şansımıza yanımda sadece dar açı lens vardı. Geniş manzara alamadım.
yorum yaparsanız iyi olur

böyle bir yer, uygun koşullarda olursa yılda 2 hafta yolumu düşürür gelirim. çadırda kalırım, ilkel yaşarım sorun değil. bahçe bok püsür işlerine de yardımım dokunur, hem sana yardım olsun diye hem de spor yapma takıntımdan ötürü(meseleyi spor gibi sayarım evet :) )

parayı vuramazsın bu işten, ama düzenli gelirim var, buralar da belki değerlenir ileride diyorsan al gitsin.

kötüleyeyim foto geldikten sonra, almaktan vazgeç ben alayım :) şakası bir yana almaktan vazgeçersen haber et, babam emeklılık sonrası hayalındekı 2 keçi 2 inek 3 köpek 20 civcivli hayatı sayıklayıp sayıklayıp arsa bakıyor bu aralar.

imgur.com
imgur.com
imgur.com
imgur.com

lens dar açı olduğu için genişten resim alamadım. Evin arkasındaki taşlar gibi çevrili etraf.
Evi biraz süslemek gerek evet.

elalemi niye çağırıyosun abi ya.

bulmuşun yerleş işte. toprağını ekip biç. marangozluk, taş işçiliği yap bahçede dilediğin gibi.

halla hallaaa.

imar izni çıkmaz diye düşünüyorum, yoksa kapılırdı bu vakte kadar. gerçi bu zamanda imar izni çıkmaması gereken ne alanlara çıktı izinler de neyse.

aassssiktir birader bu ne lan buraya yerleş paran varsa aq

"you're just too good to be true..."
bu fotoğraflar gerçek mi ya :( ayrıca ben anlamadım komün mü diyorsun yoksa buradan para mı kazanacaksın?

ayrıca kaç dönüm burası?
ve kaç lira istiyorlar?

ona göre al ya da alma diyecez.

arkadaşlar dediğiniz gibi sit alanı. O yüzden bir taş bile koyulmuyor. Sit ilan edilmeden önce ev inşaa edildiği için evin izni var. Görüldüğü üzere dağ başında elektriği suyu bile var.

Etrafı o şekilde taşla çevrili. Yuvarlak çember gibi düşünün.
Yol yok önünde.
Yani yaklaşık 1 km toprak yol ve buraya geliyor.
Özellikle gelinmediği sürece bulunmaz.

yap abi ben gelirim..

arazide metal dedektörü kullandınız mı hiç ?

kullanmadım hayır. Neden sordun ki :)?

oaa adam blair cadısının yaşadığı yeri bulmuş, çok güzel

kuytu bir yerde - 1
ikinci olarak 8 yıldır bu bölgeyi dağ bayır karış karış gezerim ben de yeni keşfettim

Yaz beni yaz yaz

duman suya o kadar etki etmeyecektir. yinede dikkat etmek gerek.

Iyi bok yiyorsun, aferin.
Yok mu bir balkon, teras, cati falan yahu.
Les gibi kokar hem icerisi, hem de ustun basin.

baliga bisey olmaz da fosur fosur sigaradan size bisey olur. baligi dusundugunuz kadar kendinizi de dusunseniz keske.

sigara icmeyenlerin sigara icenleri etkilemeye calismasina, onlara sanki sigaranin zararlarini bilmedikleri icin sigara iciyorlarmis gibi davranmalarina hasta oluyorum.

otomatik yemleyiciler var haftasonu çalıştırırsınız yem atar o

recep ivedik 3

Starda Gulen gözler var nostalji yaparsin güzel guzel

due date

İzleyeli çok oldu hala güler miyim bilmiyorum ama o zaman çok sevmiştim:

(bkz: the naked gun)
(bkz: the naked gun 2 1/2 the smell of fear)
(bkz: the naked gun 33 1/3 the final insult)
(bkz: wrongfully accused)

due date +1

bide me myself & irene

how high

superbad

Superbad demeye gelmistim, denmis zaten. Tropic Thunder da hic fena degildir.

KaDin avcilari

hangover larda anirmistim ben baya

Hangover serisi.

tartismasiz; (bkz: the dictator)

Yazıya sadece göz attım tamamını okumadım.ancak diyeceğim tek şey pabuç bırakma.kimki yaşı buyuk diye havalananlar.saygını göster.aynı saygıyı göremezsen karşılığını ver.bunca yıllık iş tecrübemden net olarak söyleceğim şudur ki çok alttan alırsan kaybedersin.yeri gelince karşılık vermezsen ezik sanarlar.

@sapkasiz
yazıyı bi okusan ya sonuna kadar. alttan alma diye bir şey yapmıyorum artık. ilk hafta şaşkınlıktan bi olmuştu tabi. şimdi net söylüyorum ben şunu istiyorum diye.ama harekete geçip zorla yapmıyorum. ama böyle devam ederse de yaparım hani. kalkıp kapımı kapatabilirim, öğrenci karşısında küçük düşürürse yüzüne karşı tutumunuz hoş değil derim falan. ama odaya gir çıkları nasıl engelleyeyim. her şeyi geçtim p.tesileri odamda gün yapıyorlar. ben olsam da olmasam da masama oturuluyor bi kere yokum yani..

hiç düşünme değiştir derim. ama önce karşı odadakileri iyi analiz et yağmurdan kaçarken doluya tutulma.

yazdıklarınızdan gönlünüzün gitmekten yana olduğu fikrini çıkardım.

bizim yorumumuz değil de, sizin ne istediğiniz daha önemli.
değiştirin derim yine de.

@delidir

nasıl peki analiz edebilirim o arkadaşları? neye dikkat etmem gerekiyor ki?

kal ve mücadele et diyorum :)
öbür odanın daha kötü bir ortam çıkma ihtimali de var üstelik 3 kişi olacaksınız orada.
öğrencileri onlar çat diye daldıkça bıkmadan uyar, kapıyı çalıp izin almadan girmeyin diye.
masanı kullanıyorlarsa not bırak lütfen masamı kullanmayın diye.
hoca kapıyı açık bırakıyorsa, kapıyı kapatacağım konsantre olamıyorum isterseniz cam açayım de ve bi yandan kalk kapat kapıyı bunları söylerken.
içeri girme derse kusura bakmayın acil işim var bilgisayarda olmam lazım vs. bişi deyip hiç tınlamadan dal, geç otur. özeli varsa başka yerde konuşsunlar lafa bak hocasın sen.
bunları yaparken de hep kendinden emin ol ve teredüttsüz hareket et. tepkisini beklemeden.

"gelen gideni aratır"

bir diş hekimine görün.
diş dokusuna uygun, dışardan bakıldığında belli olmayan bir tür yama yapıyorlar.

yamulmuyorsam diş rengine uygun bir dolgu çeşiti olan lazer dolgu bu gibi vakalara uygulanıyor. devlet hastanelerinde de yapılıyor. geçmiş olsun.

kiralık mı? =)

200-300 demek istediniz değil mi?

20-30 bin tl altında daire varsa ben de alayım 8-9 tane.
şaka lan, 1 tane anca alırım

malesef bu işi yapan tek kişi değilsiniz, emlakçılar size ekmek yedirmez, havada kapıyorlar.

Beyoglu ve tarlabasi'da son 5 senede 40 bin liraya alinan binalar 300 bin lira oldu.
Parasi olan aldi, kapis kapis gitti.
Her sene 100 de 100 un ustunde kar getirdi.
Hala var bulabilirsen fakat. Kohne mohne. Beklersen durdugu yerde kar getiriyor.
Para temin edip tadilat yaptirabilirsen 200 bin + 200 bin tadilat = 1 trilyonluk binan olur.

valla alt türü sayiliyormus callisthenics. bir yasima daha girdim.

genelde yabancilar öyle yapiyor da yaptiklari saatlerde kimse olmuyor. trde sikinti olabilir, el ele tutusan ciftlere ayip ayip edep kalmamis diye ayiran teyzeler varken (öpüsme degil el ele giden cift) sizi islak sopayla dövebilirler. nerede yaptiginiza bagli.

Park nasıl bir parktır bilmiyorum ama teyzeler falan da oluyor o parklarda. Bir süre nıç nıç nıç sesi çıkartıp sonra şikayete falan götürebilirler olayı.

lokasyona göre değişir bence.

yapan biri için,

bebek parkında çok bi sorun olmaz bence (saatine göre)

bağcılarda dayak yer.

fatih çarşambada keşke dayak yeseydim der.

güneş battıktan sonra da yapabilirsin.

halka açık alanlarda böyle bişey yapamazsın. plaj bilmem ne olmadığı sürece. zaten polisler alıp götürür seni.

amariga mı bu gardaş? onu git southern california beachlerinde yap.

not: ben de cıbıl yapmak isterim aslında. hatta dal daşşak yapmak isterim ama şartlar uygun değil maalesef.

bakırköyde oturuyorum birazdan yapacağım sporu. genelde bebeler var.

guney sahil kentlerimizden birinde sayisiz defa gordum abilerimizi bunu yaparken. oyle gece 3 4 falan da degildi sabah herkesin spora ciktigi saatlerdi. ustsuz kosan da vardi. kimse de donup napiyor bu hosaf demediydi

lokasyona gore degisir +1

pipiniz oldugunu varsayiyorum tabi kadinsaniz biraz zor.

Caddebostan sahilde öyle spor yapan arkadaşlar var. Küçük kızlarım var illa oradaki aletleri de denemek istiyorlar. Yapanlara hiç "cık cık" etmedim ama evlatları da koruyoruz böyle fazla testesteron içeren yerlerden :)

kameralardan bakınca sorun yok gibi.

tks.ibb.gov.tr

10 dk önce geldim. sorun yok.

tempolu yürüyüş yapabilirsin gün 30dk yada bir saat. kalp atışlarını hızlandırmak yağ yakımını hızlandırır.
ekmeği kes komple. ekmeksiz de doyarsın merak etme. salataya aban, yağsız olsun, sirkeyi nar ekşisini falan dök ye. akşam 5-6 dan sonra bişey yeme. acıkırsan bi tane meyve yada yine salata.

Çay şekeri dahi tüketmedim derken çay şekerini/sofra şekerini zaten tüketmemen gerekiyor, bu ekstra bir özellik olmamalı. Ekmek fazla, 4 dilim ekmek mi olur boşuna karbonhidrat alımı. Ekmek yeme. O iki haftalık süreçte verdiğin 1 kilonun yağ olduğunu düşünmüyorum ben; muhtemelen ödem atmış su kaybı yaşamışsındır, onun sonucudur o 1 kilo. Zumba nedir ne değildir bilmiyorum, doğru düzgün kardiyo antrenmanı yapıp nabzını yükselt ve yağ yakımı yap. Bu koşu olur yürüyüş olur yüzme olur bisiklet olur kürek olur ip atlama olur. Bunlardan birini seç hangisi uygunsa. Ayrıca iki günde bir de olmasın bu her gün yap. Neticede çok büyük kas antrenmanı yapmıyorsun dinlenmene gerek yok.

yapacağın ne varsa yap lakin bunların yanında su içmeyi ihmal etme. yalnız su içmenin incelikleri var. su moleküllerinin fiziksel olarak hareketli olması faydasını artırmakta. su içmeden önce suyu haraketlendirmek gerekiyor. durgun su içmemeye çalış. damacanadan alıp içebilirsin. hazır şişede alıyorsan sallayıp içebilirsin. su içeceğin zaman hepsini birden içmek yerine azar azar içmekte fayda var. her seferinde bir çay bardağı kadar içmen yeterli olacaktır. günlük tüketimi biliyorsundur zaten. sabah aç karnına veya yemeklerden önce falan kısmını herkes biliyor. o kısımlara girmiyorum. sadece su içme şeklini dediğim gibi yaptığında normalden fazla ayda 1,5 kilo vereceğini garanti ediyorum. sonuç almaz iseniz verdiğimiz tavsiyeyi hiçbir bedel ödemeden geri alıyoruz. bilginize

Ekmeği kes, zeytinyağlı salata ye. Et ye. Ara öğün yapma.

diğer önerileri bilmem de, bahsi geçen beyaz ekmek değil ise lütfen "ekmek yeme" tavsiyelerini dikkate alma.

"12.b vitamini eksikliği yapar, kronik yorgunluktan tut da şizofreniye kadar yolu vardır"

Ekmegi buraya yardim 4 dilim diye ama 2 gün öyle gelişimdir herhalde. 2 dilim kadar yiyorum zaten. Günde 2 litreden fazla iciyorum. Benim anladigim aslinda su yahu ben zaten normalde deli kalori aliyormusum su an çok çok az aldigima gore otomatikman zayiflamam gerekmez mi?

yalilacaklari yapmissin zaten. ama bunlari kardiyoyla desteklemen lazim.

1- belinde, ayak eklemlerinde vs sorun yoksa ip al ip atla. pahali bisey alma 5 6tl ye satiliyo en fazla ben 3 tl ye almistim.

2- bunu yapamiyosan bisiklet sur. yavas yavas basla sonra hizlandir. mesele klap atisini hizlandormak. ama kendini de cok zorlama bunu dengeli yapmalisin. yorulmalisin ve her yerinden ter akmali diye basitce aciklayim yani 20 dk gezip terlemeden eve girme.

3- bunu da yapamiyosan yuruyus yap. tempoyu hizlandir gittikce ve yine kalp atisin hizlansin biraz terle. zamanla yuruyus basitlesir alisirsin bu kez ufak ufak kosmaya basla.

veteriner hekimler bir odaya bağlıdır. oda da belirli bir fiyat tarifesi uygular. her hekim de buna uymak zorundadır. uymayanların ya ilacı bozuktur ya da hekimliği.

devlet kurumları ise (belediyler dahil) odalardan bağımsız oldukları için kendi fiyat tarifelerini uyguluyorlar. özel hastane devlet hastanesi farkı burada da geçerli.

sağlık şakaya gelmez. nasıl kendi sağlığınız için paraya kıyıyorsanız, hayvanlarınız için de kıyacaksınız.

Beşiktaş Yıldız Parkı'nın girişinde, Emniyet'in önünde hemen, Sokak Hayvanlarını Koruma Derneği var. Orası dernek olduğu için fiyatları daha uygun ve verdiğin para da sokak hayvanlarının bakımı için derneğe gidiyor, yani hayırlı bir şey yapıyorsun. Küçük bir yer ama veterinerleri iyi.

Tabiki şakaya gelmez, fakat bir veterinere körü körüne bağlanıp kedilerin karma aşısı için de 70 tl verme durumunu sorgulamam gerekiyor. Hele ki duyuruda veterinerlerle ilgili okuduğum şeyler bende önyargı uyandırmışken.

www.ist-vho.org.tr burada sanırım istanbul veteriner hekimleri için uygulanması gereken fiyat listesi var. Link açılmıyor, ya iş yerimdeki network den kaynaklı, ya da link de sıkıntı var.

konumuz paraya kıymak değildi tabi, 25 tl olan aşının kimi yerde 60 kimi yerde 40 olmasını anlamaya çalışmamdı. Sonuç olarak aynı aşı yapılıyor.

Karma aşılar için 1 haftam daha var ve konuyla ilgili araştırma yapıyorum özetle.

Varsa çok güvendiğin veteriner hekimin, paylaşabilirsen sevinirim.

fatih'te (belediyenin)hayvan hastanesi var. ücretsiz diye biliyorum aşılar. telefon edip sorabilirsin.

Kendi veterinerimiz Levent Vet. Polikliniği. Ucuz olmadığı için onu yazmadım ama telefonla fiyat alabilirsiniz.

haysevsütanne diye twitter'da hashtag'e yazın. facebook'ta haysev sayfasıyla iletişime geçin. ama onu annesi hasta, yaşamaz diye bırakmıştır.

anne kedi bulamazsan pet shop ya da veteriner kliniklerinde kedi sütü vardır. 2 saatte bir sulandırıp damalıkla, enjektörle vs. verin.

yüksek ihtimalle lim5'in dediği gibi anne yavruyu fazla zayıf bulmuş ve bırakmış olabilir. çıkmadık candan ümit kesilmez ama.

Pet shop'larda satilan kedi sutu (toz seklinde) almali ve ilik suyla onerilen miktarda hazirlayip biberonla icirmelisiniz yasamasi icin.
Yoksa hayatta kalmasi imkansiz.
Umarim buna vaktiniz ve butceniz uygundur.
Bir se cisini yapabilmesi icin poposunu pamukla hafifce ovmak suretiyle uyarmalisiniz.

Bir yer ya da sut anne kedi bulana kadar bunlari yapmak sart.

maalesef annesi gelmedi. ölmek üzereyken veterinere götürüp bıraktım. yarın uğrayıp öğreneceğim akıbetini. veterinerin dediğine göre yaşama şansı düşükmüş ama umarım hayatta kalır.

Kac haftalik tahminen?

2,3 haftaliksa 2 saatte bir beslenmesi gerektiginden evde birakamaSiniz evet, fakat bitaz daha buyukse zaten sabah aksam beslendiklerinden rahatlikla evde bakabilirsiniz aslinda.
Cok da keyiflidir ustelik.

dostum aptamil değil de

1) www.adresemama.com adresinde satılan süt-tozu şeklinde satılan su katıp hazırladığın kedi sütü diye bi şey war. Onu edin hemen.

2) Onu edininceye kadar da ılık suyla yarı yarıya sulandırılmış süt ver. Ama sulandırılmamış zaten verme, bir de hep süt de verme, günde bi iki öğün. İnek sütü fazla şekerli olduğundan ishal olur hep süt verirsen.

3) Değişik de olması açısından küçük bi tavada normal yumurta kırıp omlet filan yaparız ya, baharatsız tuzsuz bi omletin de gideri war. Her kedi sevmez ama %90'ı sever.

Kimseye de verme besle bence, bambaşka bi kafadır abi hayvan.

teşekkür ederim ilginiz için, kedisi olan bir arkadaşıma verdim. benim amacım öncelikle kedinin yaşamasıydı, bunu yapabileceğimi sanmıyordum ki haklıymışım heralde, biberonla besleyemedim. tuvaletini yapması için karnının okşanması lazımmış mesela kimse söylemedi :)evde tek bırakabileceğim kadar büyüdüğünde alabilirim belki bu arada bilemiyorum.

ben gayet beğendim ölseydi falan beğenmezdim ya da sonsuza dek mutlu yaşadılar şeklinde bitseydi.

Son sezon komple hayalkirikligiydi maalesef. Sonu da hic tatmin etmedi.

kurgu olarak begendim ancak son sezon, ozellikle son bolumde her sey cok aceleye getirilmis gibiydi. Eger dexter olseydi cidden sacma olurdu cunku 10 yil boyunca adami "survivor" kimligi ile izledik. Ama o sonda verdigi anlik sacma kararlar dizisi ve bunun neticesinde hayatini skip atmasi filan yeterince islenemedi.

Hep Şok edici bir finale sartlandigimdan bekledigim gibi bir final olmadi benim acimdan.

ben harrison'un komşunun köpeğini falan öldürdüğü bir sahne beklerdim açıkçası

Son sezon komple bos

Spoiler

Beğenmedim. Dexter'ın ortadan kaybolup yeni bir hayat kurması spinn off ihtimali doğurdu bu da hoşuma gitmedi. son sezonları kötüydü zaten.

Spoiler

Gider o paralar genelde.. Ama umudunu kaybetme, ara ne olmus sor bakalım.

Ay sinirim bozuldu :)

Benim actigim son duyuruya bak lutfen.
Alem got olmus ya.

artık verdim gitti geri alma konusunda napabilirim, ara sor diyorsunuz nasıl sorayım sorarken ne diyeyim

Geri odeme tarihi belirlediginizden ve o muhlet doldugundan arayip, "konustugumuz sure x zamandi, neden geri odeme olmadi, hayirdir?" Diye sor.

Hem borc veren biziz, hem de ezik ezik mazeret dusunen.
Halla hallaaa.